ERMİŞ (Halil Cibran)
AŞK ÜSTÜNE
ü
Aşk sizi taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer. Yetiştirdiği
gibi budar da.
ü
Aşk kendinden başka bir şey vermez ve kendinden başkasından
almaz.
ü
Aşk ne sahiplenir ne de kendisine sahip olunur. Çünkü aşk yeter aşka.
EVLİLİK ÜZERİNE
ü
Birbirinizi sevin, fakat aşkı pranga eylemeyin.
ü
Ruhlarınızın sahilleri arasında dalgalanan bir deniz olsun
aşk.
ü
Birbirinizin tasını doldurun ama aynı tastan içmeyin.
ü
Birbirinize ekmeğinizden verin ama aynı somundan yemeyin.
ü
Şarkı söyleyin ve dans edin birlikte ve eğlenin, ama tek
başınıza olun ikiniz de.
ü
Tıpkı bir lavtanın, aynı müzikte titreşen, ama ayrı ayrı
duran telleri gibi.
ü
Kalplerinizi verin ama teslim etmeyin birbirinizin eline.
Çünkü yalnız hayat avucunda tutabilir kalplerinizi.
ÇOCUKLAR ÜZERİNE
ü
Sizinle gelirler ama sizden değil.
ü
Sizinle birlikte olsalar da size ait değil
ü
Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil,
çünkü kendi düşünceleri var onların.
ü
Onlara benzemeye çalışabilirsiniz ama onları kendinize
benzetmeye çalışmayın.
ü
Sizler yaysınız ve çocuklarınız bu yaylardan fırlatılan canlı
oklar.
VERMEK ÜZERİNE
ü
Kendinizden verdiğiniz zaman gerçekten vermiş olursunuz.
ü
Yoksulluk korkusu, bizzat yoksulluğun kendisi değil midir?
ü
Çok şeye sahip olup, azını verenler, tanınmak amacıyla
yaparlar bunu, onların gizli arzusu armağanlarını değersiz kılar.
ü
Aza sahip olup, hepsini verenler, hayata ve hayatın
cömertliğine inanlardır, sandıkları hiç boş kalmaz.
ü
Sevinçle verenler, sevinç ödülüdür onların.
ü
Acıyla verenler vardır, acı arınma vasıtasıdır
onların.
ü
Veren ve verirken acıyı bilmeyen, sevinç aramayan, erdemli
olmayı düşünmeden verenler, mersin ağacı hoş kokusunu havaya nasıl yayıyorsa,
öyle verirler.
YEME İÇME ÜZERİNE
ü
.
ÇALIŞMA ÜZERİNE
ü Hayat
gerçekten bir karanlıktır, dürtü olmadığı zaman;
Her dürtü kördür, bilgi olmadığı zaman;
Her bilgi boşunadır, iş olmadığı zaman;
Ve her iş boştur, aşk olmadığı zaman;
Ve aşk ile çalıştığınızda kendinizi kendinize ve birbirinize ve Tanrı'ya bağlarsınız.
Her dürtü kördür, bilgi olmadığı zaman;
Her bilgi boşunadır, iş olmadığı zaman;
Ve her iş boştur, aşk olmadığı zaman;
Ve aşk ile çalıştığınızda kendinizi kendinize ve birbirinize ve Tanrı'ya bağlarsınız.
ü Eğer
sevgiyle çalışamıyor ve hoşnutsuzluktan başka bir şey duyamıyorsanız, işinizi
bırakıp tapınak kapısında oturmanız ve sevinçle çalışanların sadakalarını
almanız daha iyidir.
SEVİNÇ VE ÜZÜNTÜ ÜZERİNE
ü Üzüntü
varlığınızı ne kadar çok oyarsa, o kadar çok sevinç taşıyabilirsiniz.
ü Üzgünken
yüreğinize bakın, göreceksiniz ki aslında, bir zamanlar mutluluk kaynağınız
olan şey için şu an ağlıyorsunuz.
ü Sevinç
ve üzüntü ikisi birlikte gelir ve biri sizinle beraber sofranızda otururken
diğeri yatağınızda uyur.
EVLER ÜZERİNE
ü Konfor,
eve konuk olarak girip, sonra ev sahibi, daha sonra efendisi kesilir.
GİYSİLER ÜZERİNE
ü
Giysileriniz
güzelliğinizin çoğunu gizler, ama güzel olmayanı saklamaz.
ü
Keşke
daha çok ten ve daha az elbiseyle karşılayabilseydiniz güneşi ve rüzgarı. Çünkü
hayatın nefesi gün ışığındadır, eli ise rüzgarda.
ü
Giyimde edep, temiz olmayanın gözlerinden korunmayı amaçlar.
ALIŞ VERİŞ ÜZERİNE
ü
Yeryüzü
size meyvelerini veriyor ve siz avuçlarınızı nasıl dolduracağınızı bilirseniz
eksiğiniz olmaz.
ü
Yeryüzünün
armağanlarını değiş tokuş etmekte bulacaksınız bolluğu ve hoşnutluğu. Ama bu
değiş tokuş sevgiyle ve iyi niyetli bir adaletle yapılmadıkça, kimilerini
açgözlülüğe, kimilerini de açlığa götürecektir.
SUÇ VE CEZA ÜZERİNE
ü
.
YASALAR ÜZERİNE
ü
.
ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE
ü
.
AKIL VE TUTKU ÜZERİNE
ü
Tek
başına hükmeder akıl, sınırlayıcı bir güçtür; başıboş bırakılmış tutku ise
kendini yok edene kadar yanan bir alev.
ACI ÜZERİNE
ü
.
KENDİNİ BİLME ÜZERİNE
ü
.
ÖĞRENME ÜZERİNE
ü
.
DOSTLUK ÜZERİNE
ü
Dostunuz
ihtiyaç duyduğunuzda size ses verendir.
KONUŞMA ÜZERİNE
ü
Düşünce
erginlerin kuşudur, kelimelerin kafesinde kanatlarını açsa da uçamaz.
ZAMAN ÜZERİNE
ü
Ölçüsüz
ve ölçülemez olan zamanı ölçmek istersiniz.
ü
Dün,
bugünün hatırasından ve yarın, bugünün rüyasından başka bir şey değildir.
İYİ VE KÖTÜ ÜZERİNE
ü
Kendinizle
barışık olduğunuz zaman iyisinizdir. Kendinizle barışık olmadığınız zaman kötü
değilsiniz.
ü
Kendinizden
vermek için çabaladığınızda iyisinizdir. Ama kendinize çıkar sağlamaya
çalıştığınızda kötü olmazsınız.
ü
Meyve
köke, “Benim gibi olgun, dolgun ve her daim bereketli ol” diyemez kuşkusuz.
Çünkü nasıl meyve için vermek ihtiyaçsa, kök için de almak bir ihtiyaçtır.
DUA ÜZERİNE
ü
Sıkıntılıyken
ve dara düşünce dua ediyorsunuz; keşke sevincinizin doruklarındayken ve bolluk
günlerinizde de dua etseniz.
ü
Size
kelimelerle dua etmeyi öğretemem. Tanrı kelimeleri dinlemez, o bu sözcükleri
sizin dudaklarınızdan kendisi söylemiyorsa.
ZEVK ÜZERİNE
ü
Gençlerinizden
bazıları sanki o her şeymiş gibi zevk peşindeler ve yargılanıp ayıplanıyorlar.
Ben yargılamazdım onları, ayıplamazdım da. Arasınlar derdim. Çünkü zevki
bulacaklar, ama bir tek zevk olmayacak buldukları.
ü
Yaşlılarınızdan
bazıları pişmanlıkla hatırlamakta zevkleri, sarhoşken işlenmiş kusurlar gibi.
Oysa pişmanlık aklı cezalandırmaz, bulutlandırır.
ü
Zevkleri
reddetmekle, arzuyu varlığınızın kuytularında biriktirmiş olursunuz sadece.
GÜZELLİ ÜZERİNE
ü
.
DİN ÜZERİNE
ü
Din
yapılan her iş ve düşünülen her şey ve iş ya da düşünce olmayan, ama eller taşı
yontarken veya dokuma tezgâhında çalışırken ruhta beliriveren o hayranlık ve
hayret değil midir?
ÖLÜM ÜZERİNE
ü
Ölmek
rüzgârda çıplak durmaktan ve güneşte erimekten başka nedir ki?
VEDA
ü
.
Eylül/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder