KESİŞEN YAZGILAR ŞATOSU (ITALO CALVINO)
Bütün yolların kesiştiği, bütün
seçimlerin denk düştüğü, yaşam boyu beklenenle ele geçirilen arasındaki
boşluğun doldurulduğu “Her Şey Kenti” ne gelen genç adam tahta oturan Tanrıya/Meleğe
sormuş “Bu kent senin mi? Hayır senin. Burada bütün dileklerin gerçekleşir.
Genç adam şaşkınlık içinde “Susadım” der.
Tanrı birbirinin eşi iki kuyuyu gösterip
“Hangisinden içmek istiyorsan seç” der.
Seçim yapmak, bir seçimi ve bir reddi
gerektiriyor, bir şeyi alıp kalanından vazgeçmeyi. Geldiği gibi dönüp gitse
daha iyi; Ama arkasını dönünce delikanlının kentten çıkmasını engeller gibi iki
balkona çıkmış iki kraliçeyi görüyor. Biri sağ elinde diğeri sol elinde kılıç
tutuyor. Durun bakayım, birinin elinde kuşkusuz kılıç, ama ötekinin elindeki
galiba bir kaz tüyü ya da kapalı pusula, belki bir flüt yoksa bir kağıt
keseceği mi? Kadınlar kendisini bulması gereken gencin önünde iki ayrı yolu
işaret ediyorlar.
Biri, hep saldırganlığı, kestirip atmayı
gerektiren tutkuların yolu, öteki ise düşünmeyi ve yavaş yavaş öğrenmeyi öneren
aklın yolu.
Öcünü Alan Ormanın Öyküsü (s75)
Hayvanlarla bitkiler sürekli birbirlerini
parçalayıp yutsalar da, ormanın bir yasası var. Zamanında durmasını bilmeyen
güç, ister insan ister öküz ister akbaba olsun, çevresini çöle döndürür ve
kendisi de orada geberip karıncalarla sineklere yem olmaktan kurtulamaz.
Zor Kurtulan Savaşçının Öyküsü (s80)
Savaşlarda iki tür çarpışma öğütlenir; ya
çekinmeden ortaya atılırsın, kim çıkarsa bahtına onunla vuruşursun, ya da
düşmanların arasından birini seçip sonuna kadar teke tek dövüşürsün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder