Çocuk konuşmayı bilmez seslerle, mimiklerle, hareketlerle anlatmaya çalışır derdini. Daha olmadı basar yaygarayı. Yaşlandıkça küçülür beyin anlatamaz olursun derdini. İşaretlerle, hareketle anlatmaya çalışırsın. Konuştuğunu zannedersin ama anlamsız sözcukler çıkar ağzından. agresifleşir, kimi içine çekilir çaresizlikten.
DOKUMANPARK
22 Şubat 2023 Çarşamba
ÇOCUKLUKLA SOHBET
1 Aralık 2022 Perşembe
Anılar, Düşler, Düşünceler- Carl Gustav Jung
26 Ağustos 2022 Cuma
PENCERE
15 Kasım 2021 Pazartesi
ZAMANA DAİR
Zaman benim kaybedebileceğim bir şey değil, ben ancak zamanda kaybolabilirim.
Ne kadar zamanım kaldığını düşünme gerek yok, çünkü hiç zamanın olmadı zaten. Ben zamana aittim, zaman bana değil.
Kafamı kurcalayan bu düşünce de ne? diye soramam olsa olsa kafamla kurcalayacağım bir düşünce vardır.
Gördüğüm, duyumsadığım bu evren benimle ilgili değil, ben onunla ilgili yüz bin ansiklopediden oluşan bir setin içindeki herhangi bir harfim.
Evrenin büyüklüğünü düşününce en büyük derdimne kadar büyük olabilir? diye düşünmeden edemiyorum.
Ben benden başka bir şey değilim, benden başka bir şey benim için değil; kimiz zaman ben, benden başka bir şey içinim.
Önemsiz olmak önemli değil, önemli olmak asıl sorun.
Kaynak: benebrud instegram paylaşımı
DÖRT ARKETİP
8 Ekim 2021 Cuma
YENİ BİR YAŞAM (J. Krishnamurti)
Mutluluğunuzu fark ettiğiniz anda mutluluk kaybolur.
Hayat sürekli kapımızı çalar, daha fazlasını görebilelim diye pencerelerimizi iterek açmaya çalışır; eğer biz korkudan dolayı kapımızı kilitler, bütün pencereleri kapatırsak, daha yüksek sesle çalar.
İyi veya kötü olduğunu söylemek düşünce etkinliğini sonlandırmak demektir.
Hırslı insan en korkak insandır, çünkü kendisi olmaktan korkar.
Eğer bir şey biriktirilebiliyorsa, deneyimle toplanabiliyorsa o şey hakikat değildir, çünkü bu toplamanın altında sahiplenme ruhu yatar.
Mutsuz, zavallı ve sefalet içinde bulunduğunuzdan nihai, kalıcı bir mutluluk arıyorsunuz. Kalıcı mutluluğu sormak yerine size musallat olup hem fiziksel hem de psikolojik acılar veren hastalıklardan nasıl kurtulacağınızı öğrenin.
Hayat başkalarından öğrenilecek bir şey değildir. Hayat deneyim biriktirmeden anbean dinlemeniz, anlamanız gereken bir şeydir.
Asla bir nedenle işe başlamayın, çünkü her nedeni geçersiz kılan bir başka karşıt-neden bulunabilir ve siz akıl yürütme ağına takılıp kalırsınız.
Karanlıktan korkuyorsanız dışarıya çıkmaya cesaret edemezsiniz.
KESİŞEN YAZGILAR ŞATOSU (ITALO CALVINO)
Kararsızın Öyküsü (s66)
Bütün yolların kesiştiği, bütün seçimlerin denk düştüğü,
yaşam boyu beklenenle ele geçirilen arasındaki boşluğun doldurulduğu “Her Şey
Kenti” ne gelen genç adam tahta oturan Tanrıya/Meleğe sormuş “Bu kent senin mi?
Hayır senin. Burada bütün dileklerin gerçekleşir.
Genç adam şaşkınlık içinde “Susadım” der.
Tanrı birbirinin eşi iki kuyuyu gösterip “Hangisinden içmek
istiyorsan seç” der.
Seçim yapmak, bir seçimi ve bir reddi gerektiriyor, bir şeyi
alıp kalanından vazgeçmeyi. Geldiği gibi dönüp gitse daha iyi; Ama arkasını
dönünce delikanlının kentten çıkmasını engeller gibi iki balkona çıkmış iki
kraliçeyi görüyor. Biri sağ elinde diğeri sol elinde kılıç tutuyor. Durun
bakayım, birinin elinde kuşkusuz kılıç, ama ötekinin elindeki galiba bir kaz
tüyü ya da kapalı pusula, belki bir flüt yoksa bir kağıt keseceği mi? Kadınlar
kendisini bulması gereken gencin önünde iki ayrı yolu işaret ediyorlar.
Biri, hep saldırganlığı, kestirip atmayı gerektiren
tutkuların yolu, öteki ise düşünmeyi ve yavaş yavaş öğrenmeyi öneren aklın
yolu.
Öcünü Alan Ormanın
Öyküsü (s75)
Hayvanlarla bitkiler sürekli birbirlerini parçalayıp
yutsalar da, ormanın bir yasası var. Zamanında durmasını bilmeyen güç, ister
insan ister öküz ister akbaba olsun, çevresini çöle döndürür ve kendisi de
orada geberip karıncalarla sineklere yem olmaktan kurtulamaz.
Zor Kurtulan
Savaşçının Öyküsü (s80)
Savaşlarda iki tür çarpışma öğütlenir; ya çekinmeden ortaya
atılırsın, kim çıkarsa bahtına onunla vuruşursun, ya da düşmanların arasından
birini seçip sonuna kadar teke tek dövüşürsün.