YAŞAMA TUTUNMAK İÇİN NEDENLER – MATT HAIG
Kozmostan haberdar ilk tür olmanın bedelini, evren dolusu
karanlığı hissederek ödüyoruz.
“Dünya Sağlık Örgütü, Guardian, mind, Black dog Institute”
verileri;
Otuzbeş yaş
erkeklerde en sık rastlanan ölüm nedeni intihardır.
Her yıl on ila
yirmi milyon insan intihara kalkışır ve bunların yaklaşık bir milyonu hayatını
kaybeder.
Dünya genelinde
erkeklerin intihar etme oranı kadınlara kıyasla üç kat fazladır.
Her beş insandan
biri hayatının bir döneminde depresyona girer.
Antidepresan
tüketiminde ilk sırayı alan İzlanda’yı,
Avustralya, Kanada, Danimarka, İsveç, Portekiz ve İngiltere takip ediyor.
Kadınlar zihinsel
sağlık sorunları için tedaviye başvurmaya erkeklerden daha yatkınlar.
Evrendeki düşünebilen tek şey beyinken, evreni beynimizden
daha iyi tanıyor olmamız ne kadar. garip.
İnsan beyni-idrak, duygu ve bilinç bağlamında- Shakespeare,
İsa ya da Kleopatra, hatta Taş Devri’nde neyse esasen hala aynıdır.
Evrim insanlığın değişim hızına yetişemiyor.
Einstan göreliliği anlamanın en kolay yolunun, aşkla acı
arasındaki farkı düşünmekten geçtiğini söylemiş. Güzel bir kadının yanında geçirdiğiniz
bir saat bir saniye gibi gelir; kızgın bir korun üstüne oturduğunuzdaysa bir
saniye bir saat gibidir.
Depresyondaki birinin dile getirdiği belirtiler;
Yorgunluk
Özgüven eksikliği
Psikomotor
gerileme; Konuşma ve hareket yavaşlaması
İştah kaybı
Asabiyet
Ağlama nöbetleri
Anhedoni; Hiçbir şeyden
zevk almamak.
İçine kapanma
Hayaletler gerçektir. İçimizde yaşarlar ve bazen kazanırlar. (Stephen
King)
Hayat güzel olsa da çok zor. İnsanlar üstüne kafa yormayarak baş
edebiliyorlar bununla.
Ölüm ve çürüme gibi her tür kötülüğün iyi şeylere yol açabileceği
fikrini kabullenmek zordur.
Bir daha asla geri gelmeyecek olmasıdır, yaşamı bu kadar tatlı kılan.
Yaşama tutunmak için nedenler;
Kimse ne
yaşadığını anlamıyor. Aslında anlıyorlar. Anlamadıklarını düşünüyorsun. Çünkü
tek dayanak noktan sensin.
Daha kötüsü
olmayacak. Kendini öldürmek istiyorsun. Oysa düşebileceğin kadar düştün. Artık
sadece yukarı çıkacaksız.
Kendinden nefret
ediyorsun. Çünkü hassas ve duyarlısın. Bu hassasiyete yaklaşsa, herkes nefret
eder kendinden.
Hiçbir şey
sonsuza kadar sürmez. Acı da sürmeyecek. Acı, zamanla ödenen bir borçtur.
Zihinler
hareketlidir. Kişilikler değişir. Zihin de bir galaksi. Işıktan çok karanlık
var. Ama onu ışık değerli kılar.
Depresyon her şeyi büyütür.
Sanatın amacı hayata şekil vermektir. (Shakespeare)
Bir canavarı alt emenin yolu daha korkuncunu bulmaktan geçer.
Sabitliğin panzehri harekettir.
Yaranız içinize ışığın girdiği yerdir. (Mevlana)
Korku bizi meraklı kılar. Üzüntü hayatın felsefesi üzerine kafa
yormamızı sağlar.
Sakin kalabilmek devrimci bir eylemdir.
İyileşmenin zorlu yolunda bazen başarısızlık gibi görünen şey, ilerisi
için atılmış bir adım olabilir.
Sefaletimizin kaynağı hedeflerimizdir. Üstüne kafa yorarsanız,
hedeflerden ibaret bir yaşamın insanı muhakkak hayal kırıklığına uğratacağını
anlarsınız.
Acı zamanı uzatır. Acı zamanı fark etmeye zorlar. Farkındalık zamanı
uzatmaya yardım eder.
Kısalan ömrümüz, gerçek zaman birimleri değil zamanın
hissettirdikleridir.
Sahip olduğunuz bütün zamanın şarap gibi şişelenip bize uzatıldığını
hayal edin. Bu şişenin ömrünü nasıl uzatırız? Yudum yudum içip tadını çıkararak
mı, yoksa kafaya dikerek mi?
İçinde akıl barındıran hiçbir zihin, bütün bir hayatı sadece mutlu
düşüncelerin keyfini sürerek geçiremez.
Hiçbir şey dünyadaki küçüklüğünü kabul etmek kadar özgür kılamaz
insanı.
Bulunduğunuz yerle olmak istediğiniz yer arasındaki boşluğa dikkat
edin.
İyi ya da kötü yoktur., düşüncelerimizdir onları öyle kılan. (Hamlet-Shakespeare)