MOMO (Michael Ende)
·
Zengin ve yoksul, herkesin istediği şey aynıydı:
Tiyatro izlemek. Sahnede oynananları kendi günlük hayatlarından daha gerçekmiş
gibi görüyor ve başka bir gerçeği izlemeyi seviyorlardı.
·
Dinlemek büyük bir marifet
·
Dünyadaki bütün anlaşmazlıklar kasıtlı ya da
kasıtsız, aceleye getirilerek söylenmiş birtakım yalan yanlış sözlerden kaynaklanıyordu.
·
İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara
varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli, bir adım sonra derin bir nefes,
sonra bir süpürge, işte o zaman hayat zevkli olur.
·
Zamanın kısalığı uzunluğu, o saat içinde yaşanan
olaylara bağlıdır. Zaman yaşamın kendisidir. Yaşamın yeri yürektir.
·
Zaman tasarrufu yapanlar daha çok para kazanıp,
daha çok harcıyorlar. Ama yüzleri asık, yorgun ve keyifsizler, gözleri dostça
bakmıyor.
·
Çalışma yerlerinde, fabrikalarda, bürolarda
insanın işini severek ve isteyerek yapmasının bir önemi yoktu. Önemli olan şey,
ne kadar sürede ne kadar çok işin yapıldığıydı. ZAMAN DEĞERLİDİR-ONU YİTİRME veya
VAKİT NAKİTTİR-BOŞA HARCAMA
·
Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka
şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değil. Yaşamlarının gittikçe daha
zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlar. Bu gerçeği
sadece çocuklar taa yüreğinde hissederler.
Çünkü, artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yok.
·
Oyuncaklar, en küçük ayrıntılarına kadar öyle
ince düşünülerek yapılmışlar ki, çocukların hayal kurmalarını gerektiren bir
yanları kalmamış.
·
Harcın içine haddinden fazla kum katmak ne
demektir bilir misin? Dürüst duvarcı ustasının vicdanı sızlar. Bunlar aslında
ev bile değil, bunlar RUH AMBARLARI.
·
Yenemediğin kişiyle dost ol.
·
İnsanların zamanına hükmedenin gücü sınırsız
olur.
·
Dünyada zamanın akışı içinde bazen önemli anlar
vardır. Bu anlarda en uzak yıldıza kadar evrendeki her şey, YALNIZCA TEK BİR
DEFAYA ÖZGÜ olmak üzere TEK BİR KONUM alır. Ne daha öncesinde ne daha
sonrasında bu konum bir daha asla meydana gelmez. İnsanlar bundan
yararlanmasını bilmiyorlar ve yıldız zamanları belirsizce kayıp gidiyor. Ama
bunu bilen biri oldu mu, dünyada çok büyük olaylar olur.
·
Saatin kimseye yararı olmaz, Onu okumasını
bilmeli.
·
Her insanın kendisine ait belli bir zamanı
vardır. Ve bu zaman da yalnızca onda kaldıkça canlıdır, yaşar.
·
BİLMECE: Üç kardeşler oturur evde, Hiç benzemez
birbirine üçü de, sen onları ayırt edeyim derken , dönüşürler çabucak
birbirlerine, birincisi evde yoktur gelecek, ikincisi çıkmış gitmiş dönmeyecek,
üçüncüsü en küçüğü evdedir, o olmazsa her ikisi ne edecek. CEVAP: GELECEK,
GEÇMİŞ, AN)
·
Gelecek, geçmiş ve an’ın birlikte hükmettikleri
ve onunla bütünleştikleri ülke ZAMANDIR.
·
Zamanı nasıl kullanacağına insanlar kendileri
karar verir.
·
İnsanın yüreği zamanı algılamaya yarar, bütün
bir yürekle algılanamayan zaman boşa gider, kaybolur.
·
Zaman içinde geriye doğru giden aslında sen
kendinsin.
·
İnsanlar ölümün ne olduğunu bilselerdi ondan hiç
korkmazlardı. Korkmayınca da kimse onların yaşam zamanını çalamazdı.
·
Çocuklar geleceğin insan hammaddesidir. Gelecek
ise elektronik beyinlerin ve uzay araçlarının çağıdır. Çocuklarımızı bu yarının
dünyası için yetiştirecek yerde, zamanı yararsız oyunlarla ziyan etmesine göz
yumamazdık. Onun için büyük kentlerde evlerinde bakacak kimse bulunmayan
çocuklar için “Çocuk Deposu” kuruldu. Oyunları bakıcılar öğreniyor, bu oyunlar hep
yararlı bir hizmet şeklinde oluyordu. Çocuklar SEVİNMEYİ, HAYAL KURMAYI ve HEYECANLANMAYI
unuttular.
·
Hayatta en tehlikeli şey, gerçekleşmiş
hayallerdir.
·
Başkalarıyla paylaşılmayan zenginlikler insanı
mahvediyor.
·
Gerçek zamanı ne bir saat nede bir takvim
çözebilir. (Birkaç ay geçtiği halde, sanki çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor
yanılsaması)
Eylül/2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder