20 Aralık 2015 Pazar

MOMO (Michael Ende)

MOMO (Michael Ende)



·           Zengin ve yoksul, herkesin istediği şey aynıydı: Tiyatro izlemek. Sahnede oynananları kendi günlük hayatlarından daha gerçekmiş gibi görüyor ve başka bir gerçeği izlemeyi seviyorlardı.
·           Dinlemek büyük bir marifet
·           Dünyadaki bütün anlaşmazlıklar kasıtlı ya da kasıtsız, aceleye getirilerek söylenmiş birtakım yalan yanlış sözlerden kaynaklanıyordu.
·           İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli, bir adım sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge, işte o zaman hayat zevkli olur.
·           Zamanın kısalığı uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Zaman yaşamın kendisidir. Yaşamın yeri yürektir.
·           Zaman tasarrufu yapanlar daha çok para kazanıp, daha çok harcıyorlar. Ama yüzleri asık, yorgun ve keyifsizler, gözleri dostça bakmıyor.
·           Çalışma yerlerinde, fabrikalarda, bürolarda insanın işini severek ve isteyerek yapmasının bir önemi yoktu. Önemli olan şey, ne kadar sürede ne kadar çok işin yapıldığıydı. ZAMAN DEĞERLİDİR-ONU YİTİRME veya VAKİT NAKİTTİR-BOŞA HARCAMA
·           Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değil. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlar. Bu gerçeği sadece çocuklar taa yüreğinde hissederler.  Çünkü, artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yok.
·           Oyuncaklar, en küçük ayrıntılarına kadar öyle ince düşünülerek yapılmışlar ki, çocukların hayal kurmalarını gerektiren bir yanları kalmamış.
·           Harcın içine haddinden fazla kum katmak ne demektir bilir misin? Dürüst duvarcı ustasının vicdanı sızlar. Bunlar aslında ev bile değil, bunlar RUH AMBARLARI.
·           Yenemediğin kişiyle dost ol.
·           İnsanların zamanına hükmedenin gücü sınırsız olur.
·           Dünyada zamanın akışı içinde bazen önemli anlar vardır. Bu anlarda en uzak yıldıza kadar evrendeki her şey, YALNIZCA TEK BİR DEFAYA ÖZGÜ olmak üzere TEK BİR KONUM alır. Ne daha öncesinde ne daha sonrasında bu konum bir daha asla meydana gelmez. İnsanlar bundan yararlanmasını bilmiyorlar ve yıldız zamanları belirsizce kayıp gidiyor. Ama bunu bilen biri oldu mu, dünyada çok büyük olaylar olur.
·           Saatin kimseye yararı olmaz, Onu okumasını bilmeli.
·           Her insanın kendisine ait belli bir zamanı vardır. Ve bu zaman da yalnızca onda kaldıkça canlıdır, yaşar.
·           BİLMECE: Üç kardeşler oturur evde, Hiç benzemez birbirine üçü de, sen onları ayırt edeyim derken , dönüşürler çabucak birbirlerine, birincisi evde yoktur gelecek, ikincisi çıkmış gitmiş dönmeyecek, üçüncüsü en küçüğü evdedir, o olmazsa her ikisi ne edecek. CEVAP: GELECEK, GEÇMİŞ, AN)
·           Gelecek, geçmiş ve an’ın birlikte hükmettikleri ve onunla bütünleştikleri ülke ZAMANDIR.
·           Zamanı nasıl kullanacağına insanlar kendileri karar verir.
·           İnsanın yüreği zamanı algılamaya yarar, bütün bir yürekle algılanamayan zaman boşa gider, kaybolur.
·           Zaman içinde geriye doğru giden aslında sen kendinsin.
·           İnsanlar ölümün ne olduğunu bilselerdi ondan hiç korkmazlardı. Korkmayınca da kimse onların yaşam zamanını çalamazdı.
·           Çocuklar geleceğin insan hammaddesidir. Gelecek ise elektronik beyinlerin ve uzay araçlarının çağıdır. Çocuklarımızı bu yarının dünyası için yetiştirecek yerde, zamanı yararsız oyunlarla ziyan etmesine göz yumamazdık. Onun için büyük kentlerde evlerinde bakacak kimse bulunmayan çocuklar için “Çocuk Deposu” kuruldu. Oyunları bakıcılar öğreniyor, bu oyunlar hep yararlı bir hizmet şeklinde oluyordu. Çocuklar SEVİNMEYİ, HAYAL KURMAYI ve HEYECANLANMAYI unuttular.
·           Hayatta en tehlikeli şey, gerçekleşmiş hayallerdir.
·           Başkalarıyla paylaşılmayan zenginlikler insanı mahvediyor.
·           Gerçek zamanı ne bir saat nede bir takvim çözebilir. (Birkaç ay geçtiği halde, sanki çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor yanılsaması)

Eylül/2015 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder